Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
Tutarsız
Okuduklarım.. Dinlediklerim.. Üzerinden değil.. Gördüklerim.. Yaşadıklarım.. Üzerinden.. Değerlendiririm.. Genelde..
Reklam
okuduklarım, dinlediklerim, yaşadıklarım ve hayal ettiklerim bir sicim gibi önümde uzanırken, kendi hayatımın cambazı olarak gözüm kapalı bu ipin üzerinde yürüyorum. artık önümde uzanan günler, ardımda bıraktıklarımdan daha güzel olmayacak bunu hissedebiliyorum. çünkü yitirilen aynı zamanda sürekli değerlenendir./uç
İngilizler şöyle der: “Yüksek yerlere hep döne döne çıkılır.” Bu sözü ilk kim söyledi, niçin söyledi, derdim bu değil. Ben burada ki “yüksek yerlerden” dünyevi makamları da anlamıyorum. Olabilir ki dünyevi makam ve mevkiler içinde aynı tespit geçerlidir. Bütün yaşadıklarım, dinlediklerim, okuduklarım bana “yükseklere çıkmamı” yani güzel insan olmamı söylüyor. Rabbimiz ve Resulü bizden güzel insan olmamızı istiyor. Yorulmayı, sıkıntı çekmeyi, gurbeti göze almadan yola çıkmayasın. Zaman zaman, yalnızlık, bikeslik, ümitsizlik girdabına düşeceksin. Kendini güçsüz ve biçare bulacaksın. Yürümeye devam edecek, yaşadıkça önce kendin, sonra da dostların için umut olacaksın.